Welcome to our website !

Pelin'in sahnesi

pelinin seyahat güncesi


Evet Merhabalar yine.Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu yaz tatile biz Göcek'e geldik.Amma ve lakin burayı çok sevmeme rağmen buranın en üzen tarafı pahalılığıydı.
Yat marinalarının merkezi.Dolayısıyla burayı pahalı yapan tarafta buydu.Malum zengin abla ve abilerimiz burada baya baya para saçmakta Hatta Mustafa Sandal bile  jet ski'si ile dolaşmaktaymış.
Ama öncelikle paylaşmak istediğim şey kara yoluyla gitmek için gerçekten zor olduğu.Ben Kuşadası'ndan Göcek'e gidebilmek için tam 3 vesait değiştirdim.4-5 saatlik yol oldu sana 7-8 saat.O açıdan eğer gidecekseniz özellikle İstanbul tarafından gitmek isteyenler için ne güne duruyor gözünü sevdiğimin uçağı. :)

Oteller 100 liradan başlıyor.En kötü yerde bile kalmak isteseniz oda+kahvaltı yüz lira(Tabi işlek sezonda).Ayrıca yemek ve alışveriş için ciddi anlamda masraf yapmanız gerekebilir.
Ayrıca Göcek merkezde girebileceğiniz bir deniz bulunmamakta.Yatların arasında yüzerim diyorsanız sıkıntı yok ancak bunun dışında girebileceğiniz tek yer D-Marin.Orasının da girişi 60 lira.
Bir de ismini hatırlayamadığım bir beach club var.Buranın özelliği kara yoluyla ulaşamayacak olmanız.Onları aradığınız takdirde sizi ufak deniz motorlarıyla alıp club'a ulaştırıyorlar.Buranın da girişi 20 lira.
Bir de unutmadan mutlaka Göcek'e gittiğinizde yapmanız gereken şeylerden biri de tekne turu.
İnanılmaz yemekler inanılmaz koylar ve inanılmaz bir deniz..Bu tekne gezisinin fiyatı da 60 lira.İnsan sormadan edemiyor.Tekne turuna 60 lira verip hem geziyim hem de yemek dahil olsun mu,yoksa D-marin 'e gidip hiç bir şey dahil olmayan yerde sadece Mısır'dan kum getirdikleri için mi 60 lira veriyim.Ee tabi ama tercih sizin.




Göcek'te eğer yanlış hatırlamıyorsam Ali Baba Restaurant var .Oraya mutlaka uğramalısınız.Porsiyonlar büyük ve çok lezzetli.Özellikle karidesi mutlaka denemelisiniz.Bugünlük benden bu kadar.Umarım okumaktan keyif almışsınızdır.Tüm sorular ve görüşleriniz için lütfen yorum bırakın.
Sevgili arkadaşlar merhaba.
Malum yaza çokta uzun bir süre yok arkadaşlar.Evet biliyorum şubattayız.Ama olsun ben bu yazımla size sıcağı,denizi,kumsalı özleteyim dedim.
Gelgelelim ki size de kendime de acı çektirdiğimi bu fotoğraflara bakınca anladım.




 Arkadaşlar malesef ki ne malesef adeta aptallığıma gelmesinden dolayı tüm fotoğrafları filtreli çekmişim.Neyse ki bu hariç.O açıdan buna doya doya bakın.Diğerleri renk ayarları bakımından pek gerçeği yansıtmayabilir.

Evet Kelebekler Vadisi Fethiye/Ölüdeniz de yer alan minnacık bir koy aslında
Kelle koltukta gittiğimiz bir bot macerasından sonra bol ıslanmalı olarak varıyoruz bu müthiş yere.
Ve şuna inanın ki Fethiye'de en beğendiğim yer olarak tarihe geçti.Bizim insanımız bu güzelim yere zarar vermeye başlamasını saymazsak tabi.

Bir kere burada her şey ortak yapılıyor.Eğer Vadi'de uzun süre kalacaksanız çadırlarda kalabilir priz olan 2 veya 3 odacıkta konaklayabilir,ya da prizsiz  ve banyosuz odaları da seçebilirsiniz.Ama burada gördüğüm kadarıyla özellikle öğrenciler hem burada kalıyor hem de çalışıyorlar.Tatili ve işi bir arada yürütüyorlar diyebilirim.
Yalnız böyle bir iş bölümüyle çalışıldığı için pek fazla düzen yok .Yemekler geç geliyor,tuvaletler sorunlu falan filan.Eğer çok titiz ve düzenliyseniz burası sizin için sadece günübirlik bir gezi olabilir.

Burada küçük bir de şelale bulunuyor.Ancak eğer benim gibi yükseklerdeyken aman korkuyorum aman ölüyorum diyorsanız çok tavsiye etmem.Çıkarken pek zor olmuyor da inerken ciddi anlamda acı çektim.Hatta erkek arkadaşıma beni burada bırak sen kendini kurtar bile demiş olabilirim.
Yani yükseklik korkusu filan olan böcekten tırsanlar aman dikkat!


Burada ilginç tüm yaşanmışlıklarımı rağmen ben buradan mutlu hem de çok mutlu ayrıldım.Eğer yolunuz Fethiye'ye düşerse görmeden geçmeyin :)


Not:Ben maksimum 3-5 kelebek gördüm galiba dönemi değildi.Umarım size denk gelirler.

                                      Alta yorum bırakmayı unutmayın.:)




İzmir turumuzun ilk ayağı olan kemeraltı çarşısıyla yakında sizlerleyim
Takip etmeye devam edin :)







Bursa-İzmir yolu üzerinde Uluabat Gölü kenarında oluşmuş bu ufak yerden söz ediyorum.Gölyazı gittiğime memnun olduğum yerler arasında ilk 10 a girer diyebilirim.Ben burayı Bursa gezim sırasında dayım sayesinde keşfetmiş bulunuyorum.Şimdi fotoğraflara baktığımda iyiki ailemle gitmişim diyorum.Benim favori ilgi alanım olan incik boncuk satan ufak mekanları içinde barındıran güzel bir köy burası..

Ne kadar kötü giyindiğimi görmezden gelerek söylüyorum ki buradan mutlaka bir anı yanınızda götürmelisiniz..


Bizim burayı gezmemiz yaklaşık 1 saat sürdü ve gezmeyi bitirdiğimizde inanılmaz açtık.Yengeme sorduğumda çok güzel çiğ börek yaptıklarını öğrendim.Önce yengemin abarttığını düşünsemde ilk lokmayı ağzıma aldığımda Eskişehir'den sonra en çok beğendiğim çiğ börek olduğunu farkettim..


Ve söylemezsem olmaz burayı güzel yapan şeylerden biri de köyde bulunan hayvanlardı.Kedisi,köpeği özellikle ördekleriyle beni cezbetti diyebilirim.Eğer benim gibi aşırı hayvan severseniz sizin bir yeri beğenmenizde yaşayan hayvanların mutluluğu sizi oldukça etkiler..
Son olarak eğer Bursa'ya uğramışsanız herkesin gördüğü klasik yerleri görmekten öte Gölyazı ve Cumalıkızık'a gitmeden dönmeyin diyorum..
İyi Gezmeler :))


Cumalıkızık Bursa'nın Yıldırım İlçesine bağlı ufak bir köy...Buraya beni ben yapan sevgili A. ile gelmiş olmaktan mutluyum.:) Cumalıkızık'a girdiğiniz andan itibaren sanki başka bir ülkeye gelmiş gibi oluyorsunuz.Çünkü o gri binalar içerisinde capcanlı bir yer burası.Yağmurlu bir günü bile sevimli insanlarının ifadesini değiştirmiyor.Daima güleryüzlü ve neşeliler...Veeee enfes sarmalar,hamur işi yemekler yapıyorlar..




Oranın ufak bireyleri de çok cana yakın ve sıcakkanlılar.4-5 yaşındaki çocukları traktör kullanırken görebiliyorsunuz.Tanışmış bulunduğum tatlı bir çocuktan sevgili A. ile fotoğrafımızı çekmesini istedim.O ise hiç üşenmeden 20 dk boyunca uğraştı...Bana bu anıyı bıraktığınız için asla unutulmayacaksınız Ufaklık. :)







Ve yazıma o muhteşem köy kahvesi ile devam ediyorum.Tesadüfen rastladığımız bu güzel yer mükemmel dondurmalara ve hayatımda içtiğim en güzel türk kahvesine sahip...Eğer kafa dinlemek şehrin o bozulmuş ortamından kaçmak istiyorsanız burayı gezi listenize ekleyin. :)

(Sadece Bu fotoğraf alıntıdır)
Bana geçirdiğim en güzel 2 günü yaşatan sessiz sakin Kömür Limanıyla sizlerleyim.Gelibolu dolaylarında Saroz Körfezi'nde yer alan ufacık bir koy burası.Birkaç karavan,dalış kıyafetli amatör ve tecrübeli bir sürü dalgıç,çadırlarda konaklayan insanlar...Kesinlikle medeniyetten uzak bir yer burası.Sevgilinizle müthiş bir tatil yapmanıza olanak sağlayan müthiiiiş bir yer.Onun sayesinde tanıştım burayla.Her şeyi onunla yaşadığım gibi bir tecrübeyi daha onunla yaşadım.Dalış yaptım evet korkaktım evet çok derine gidemedim ama sadece ellerini tuttum ve o dehşet dolu tırsaklığımın sonu hatta korkumun gitmesinin üzerine bir de cesaret geldi ve ona seni seviyorum dedim(hem de suyun altındaa ihiiiii ))
Her neyse konumuza dönersek son dönemlerde buranın kalabalıklaşmaya başlamasıyla kömür limanının gerçek sahipleri biraz rahatsız olmuş durumdalar.Fazla kalabalık bir yer haline gelmeye başlamış durumda.Galiba medeniyet her zaman iyi bir şey değilmiş...
Aslında bizim fotoğrafımızı eklemek gibi bir niyetim yoktu ama dalışta yaptım demek adına eklemezsem olmaaazz.....
 Bunu mutlaka denemelisiniz.Dediğim gibi hiçbir zaman hiçbir şey için keşke yapsaydım demeyiniz Ben Demiyorum..:) 

Tekrar konumuza devam edip kömür limanına geri dönüş yapıyorum.Burada galiba Gülnur diye bir hatun var(isimden pek emin olamasam da) ve onun bir yeri var.Müthiş gözleme yapılıyor ama henüz Gülnuru görmüş değilim her neyse harika gözlemeler harika bir yer fakat fiyatlar uçuk bilginize..Ben orası yerine daha yeni açılmış olan ufak bir mekan daha var onu tercih ettim.Harika menemen yapılıyor iyi muamele ve her bütçeye uygun....
Ayrıca oraya gittiğinizde tekne gezisi yapmadan dönmeyin ben yapamadım galiba sırf onun için bile tekrar gidebilirim..
Not:Sevgili olarak gidecekler için eğer bir transporter ınız varsa çadır her daim gereksizdir.Koltuklar çıkar ve bir çift kişilik yatak sizin için onların yerini alır..
İYİ Gezmeler :))


Yuvacık Barajı İzmit'i İzmit yapan güzel yerlerden biri.İzmit'e ilk geldiğimde buradan nefret etmiş ve asla ve asla alışamayacağımı düşünmüştüm.Ta ki biriyle tanışıp beni oraya ve kendine aşık edene kadar.Yuvacık Barajı'na ilk defa gideceklere tavsiyem mutlaka yanınızda sevdiğiniz insanlar olmalı.Oranın keyfi ancak böyle çıkar.Yuvacık barajında yürüyüş yapabilir, o muhteşem kanyonda yürüyebilir,motorsiklet veya bisiklet kullanabilir ve birbirinden lezzetli yemeklerin tadına varabilirsiniz.Benim favorim Şelale Alabalık Tesisleri güleryüzlü hizmeti ve muhteşem mıhlaması kalbimi kazandi diyebilirim.İkinci harika mekan olan Karaaslan Kamping ise size eğlenceli aktiviteler,bungalov evlerde kalma fırsatı ve yine harika yemekler sunuyor.İzmit'e yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden. :)